Hareket etmemekle suçlanıyorum :). Bir şey yapmıyormuşum, yazmıyormuşum uzun zamandır. Aman efendim ne haddimize.. Biz o seviyede biri değiliz ki maalesef. Ayrımı bir örnekle açıklayayım.. Böylelikle bir entry daha yazın hayatıma katılmış olsun..
Gelişmek. Ve Olgunlaşmak. İki ayrı kavram.. Gelişmek, yani bir şeyler yapıp, bir noktaya gelmek. Olgunlaşmak, yani bir armutun dalında, durduğu yerde, hiçbir şey yapmadan kemale ermesi.
"Bir şey yapmamak" göründüğü kadar basit bir ifade değildir.. "Hareket etmemek hareketsiz kalmak değildir."
Bu konuyu uzatırım.. Uzatıcam da :). Bi kaç entry yapıcam. Bu konuyu uzatmam, benim bir "gelişen" insan olduğumu göstermekte zaten.. Çünkü ne demişti Nazan Bekiroğlu bu blogun ikinci yazısında (Başlangıç - 2 / Niye yazayım?.. Neyi yazayım?..);
"... Arşimed’e çok da aldanmayın, bulan her zaman çığlık atmaz. Sessiz sedasız yaşayıp gider."
Ne diyelim.. "Olgunlaşan" insan olmamız dileğiyle.
Gelişmek. Ve Olgunlaşmak. İki ayrı kavram.. Gelişmek, yani bir şeyler yapıp, bir noktaya gelmek. Olgunlaşmak, yani bir armutun dalında, durduğu yerde, hiçbir şey yapmadan kemale ermesi.
"Bir şey yapmamak" göründüğü kadar basit bir ifade değildir.. "Hareket etmemek hareketsiz kalmak değildir."
Bu konuyu uzatırım.. Uzatıcam da :). Bi kaç entry yapıcam. Bu konuyu uzatmam, benim bir "gelişen" insan olduğumu göstermekte zaten.. Çünkü ne demişti Nazan Bekiroğlu bu blogun ikinci yazısında (Başlangıç - 2 / Niye yazayım?.. Neyi yazayım?..);
"... Arşimed’e çok da aldanmayın, bulan her zaman çığlık atmaz. Sessiz sedasız yaşayıp gider."
Ne diyelim.. "Olgunlaşan" insan olmamız dileğiyle.
Wednesday, January 18, 2006 |
Category:
2- Hezeyan
|
