Bir zamanlar "Kalite" içerikli eğitimler vermem gerekmişti. O dönemde kendi kendime dedim ki, bu eğitimleri verdiğin sürece kırmızı ışıkta geçme :). Sonra geçersin yine. Her neyse, bu kısım öyle.. Asıl anlatacağım olay ise şudur;
Alsancak'ta Sevinç pastanesi önünde kırmızı ışıkta yaya olarak bekliyorum. İki üç genç, yolda boşluk olunca hızlı adımlarla karşıya geçiverdiler.
Işık hala kırmızı.. Bu gençleri gören bir yaşlı teyze de, ışık yeşil diye düşünerek yola atladı.. Duramayan bir araba ile, bir müddet yerde yatmasını gerektirecek hafif bir temasının ardından, ben kendi kendime dedim ki;
Kurallara kendimiz için uymasak bile, en azından başkaları için biraz daha dikkatli yaşamamızda fayda var.. Bu yazı da çok anlamlı oldu mu bilmiyorum. Ama olsundu. Yazı yazıdır.
Alsancak'ta Sevinç pastanesi önünde kırmızı ışıkta yaya olarak bekliyorum. İki üç genç, yolda boşluk olunca hızlı adımlarla karşıya geçiverdiler.
Işık hala kırmızı.. Bu gençleri gören bir yaşlı teyze de, ışık yeşil diye düşünerek yola atladı.. Duramayan bir araba ile, bir müddet yerde yatmasını gerektirecek hafif bir temasının ardından, ben kendi kendime dedim ki;
Kurallara kendimiz için uymasak bile, en azından başkaları için biraz daha dikkatli yaşamamızda fayda var.. Bu yazı da çok anlamlı oldu mu bilmiyorum. Ama olsundu. Yazı yazıdır.
Wednesday, August 17, 2005 |
Category:
2- Hezeyan
|
