Türklerin inanışı “Maturidi”dir. Arapların genelde “Eşari”dir. Türklerin yükselişinin dolayısıyla İslamiyeti yükseltişinin bu ayrımla ilgisi olduğunu zannediyorum. Fakat, o da bir Türk olan Şah İsmail tehlikesinden ağzı yanan Yavuz Sultan Selim, halifeliği, dolayısıyla “Eşari” ekolünü topraklarımıza taşımak zorunda kaldı. Yani, “soyut” a karşı “somutlaştırma” baskısını kurmak zorunda kaldı.