Onu yaz, bunu yaz.. Nereye kadar? :).. "Niye yazmalıyız, neyi yazmalıyız"ı sorgulamamız sadece felsefi bir uğraş mıdır?.. Yoksa toplumsal bir sorumluluk mudur da aynı zamanda?

Ne demek istiyorum? Yani.. İnsan hissettiklerini, düşündüklerini, tecrübelerini başka birisiyle paylaşmalı mı?. Bunu ciddi ciddi sorguluyorum.. Yoksa amacım bir şiir kaktırmak değil size :p. Allah inandırsın bak..

"Öyle kolay sanma sen bu işi, kardeşim,
Hemen kalkışma tellerden şarkılar döktürmeye!
Sazı bir kere eline almaya göresin,
Bir görev yüklendin demektir, bilesin,
Çok ağır bir görev, ve belâlı.
Geldinse anlatmaya yalnız kendi derdini, kardeşim,
Yalnız kendi zevkini anlatmaya geldinse,
Bırak elinden o kutsal sazı,
Sana burda hiç kimse kulak asmaz.
… "

Diye başlamakta bir şiirine Sandor Petöfi.. 26 yaşında ölmüş Macar şair.. Ve halk kahramanı. Hatırlarsınız Lermontov’da 27’sinde ölmüştü.. Bu çocuklar :) enteresan.. Toprakları bol olsun.

Ruhsal ergenlik farklı bir şey velhasıl..