Hasan Sabbah, Ömer Hayyam, Nizamülmülk.. Aynı dönem insanları. Birincisinden bahsettik.. Seyduna. İkincisinden de bahsedelim madem.. Ömer Hayyam..

Bu mübarek hakkında bakalım ne yazmakta;

"O, karşıtlıkların birbirini var ettiği algılayışımızda, var oluş derinliğinin sarhoşluğu içinde arayışını sürdürürken “Hiç” olanı fark etmişti. Para-pul, mal-mülk, şan-şöhret elinin tersiyle ittiği şeylerdendi. Adaletsizliğe, çıkarcılığa, kör inançlara, baskıya, otoriteye, din istismarına sert ve etkili bir üslupla hicivlerinde ve hayatında baş kaldırdı. Boynunda eski yazıyla “Hiç” yazardı."

O zaman hayatı hakkında bir şeyler yazıp o hiçliği bozmayalım.. Dünya zenginliklerinden kaçışı, 1953 yılında sonlanmakta..

"Cenaze namazı Beşiktaş'ta Sinan Paşa Camii'nde kılındı. Caminin avlusundan taşan kalabalık; ana caddeleri, kahveleri, yolun karşısında ki Barbaros Bulvarını doldurdu. Memurların, profesörlerin, ileri gelenlerin yanı sıra kılıklarına çeki düzen vermeye çalışmış sarhoşlar, sokak serserileri ve bin bir çeşit insan bir arada uğurladılar Neyzen Tevfik'i bilinmeyene. Kim bilir belki de hiçlikten hepliğe…"

:) Evet, Neyzen Tevfik anlattım Ömer Hayyam yerine. Sanki üst tabakanın protest kahramanı olan "şarapçı" :) Hayyam yerine, halkın protest kahramanı "rakıcı" Tevfik daha yakın gelir bana. O zaman, bu da benim Ömer Hayyam’ı merak edip Neyzen Tevfik’le ilgilenmeyenlere protestom olsun.. Şair bilgin yerine, neyzen bilmegin :) tercih ederim ben..