2005 yılında bir "Maria Puder" yazısı, bir de "Değirmen" öyküsü yer almış blogda. Son günlerde Sabahattin Ali'yi sevdiğimi hatırladım tekrar. Edip Akbayram'dan "Aldırma gönül"ü mü dinlemiştim, Sezen Aksu'nun "Benim meskenim dağlardır dağlar" şarkısı mı çalınmıştı bir yerde kulağıma, yoksa Zülfü Livaneli'nin "Leylim ley"i mi?

Benim gönlüm doğuşundan deliydi
Başka dünyaların şaşkın seliydi
Bunun böyle olacağı belliydi
Her şey biter sel yerine döndü mü

Dünya durmaz, bahar olur, kış olur
Belki senin gözün yaş olur
Ben garibim, benim gönlüm hoş olur
Sevdiklerim ayda yılda andı mı

Yıldız olur sana ışık tutarım
Bülbül olur pencerende öterim
Yer altında belki rahat yatarım
Yer üstünde çektiklerim dindi mi