Çocuklar yahu.. Şiirin arasına giriyorum kusura bakmayın, Mihail Yuryeviç Lermontov 1814 - 1841 yılları arasında yaşamış, ve 27 yıllık yaşantısına güzel eserler ve iyi bir şöhret sıkıştırabilmiş bir şair. 15 - 16 yaşlarındaki şiirlerini görseniz şaşarsınız.. Neyse, nerede kalmıştık.. Palmiyelerin duası.. Hah tamam.. O zaman devam ediyorum, Ataol Behramoğlu'nun çevirisiyle;

Sözleri henüz bitmişti ki, mavi ufukta
Altın renkli kum savrulup dönmeye başladı havada
Çıngırak sesleri duyuldu rüzgarda
Ve denizde bir kayık gibi bata çıka
Göründü birbiri ardında birçok deve
Sırtlarında renk renk halılara sarılmış denklerle

Ve sert hörgüçler arasından sallanarak inmedeydi
Gezici çadırların işlemeli etekleri
Bazen esmer bir elcik aralayınca perdeyi
Bir çift kara göz parıldıyordu şimşek gibi
Ve kıvrak bedenini yatırarak yana doğru
Arap binici kuzguni küheylanı kızıştırıyordu

Ve bazen şaha kalkıyordu küheylan
Ürkmüş bir pars gibi avcının attığı oktan
Ve dalgalanıyordu omuzlarında binicinin
Güzel kıvrımları ak harmaniyesinin
Ve bağırıp ıslık çalarak giderken dörtnala
Mızrağını atıp yakalıyordu havada

Ve işte kervan ulaştı palmiyelere
Kuruldu şenlikli bir kamp, gölgelerinde
Testiler çınıldayarak doldu suyla
Ve bol yapraklı başlarını sallayarak gururla
Palmiyeler bu beklenmedik konukları selamlıyor
Ve kaynak buz gibi sularını cömertçe sunuyor

... (burda bitmez daha)