Bir ırmak niye akar ki?

Yani.. Bir hayat niye yaşanır, nasıl geçer, nereye akar gider sizce?

Benim ırmak saplantım devam etmekte :p. Handan demişti ki, gelip gidiyorum, hep Şahrud başlığını görünce aynı yazı zannedip okumuyorum :). Bu yazının da başlığına Handan için Şahrud adını koyalım o zaman :p. Şahrud ile Dicle. Ne yazmıştık Şahrud için, sevdiği nehir Seyduna'ya kavuşmaya çalışan ırmak..

İskender Pala ise Fuzuli'nin Su Kasidesi şerhinde Dicle nehri için şunları yazmış;

... "Aşağıdaki beyit, nedense benim gözümde hep Dicle kenarında yazılmış gibi gelir. Hani şair Dicle'nin kenarında oturdu bu beyti oracıkta içinden geldiği gibi söyledi;

Ravza-i kuyine her dem durmayıp eyler güzar
Aşık olmuş galiba ol serv-i hoş-reftara su

- Şu su hiç durmadan onun köyünün bahçesine kadar, onun bulunduğu, sevgilinin bulunduğu mahalleye doğru, onun bulunduğu ravzaya doğru hiç durmadan, hiç yorulmadan hiç üşenmeden binlerce yıldır boyuna gidiyor, hiç durmadan gidiyor.

Evet evet, galiba bu su ona aşık olmuş, yoksa bu kadar uzun zamandır bu yol çekilmezdi... O hoş salınışlı servi boylu sevgiliye galiba aşık olmuş şu su. Bu gidiş o gidiş. Bu gidişin sebebi ise o servinin ayağını öpebilmek. Tabiatta da su servilerin ayağını öpüyor ya! Hani servileri su kenarlarına diktikleri vakit su her daim onun ayağını öpüyor, ayağını öperek geçiyor, tabir doğru olursa ayağına baş koyuyor ya!?..

Şaire göre bu baş koyma Ravza'da, Efendimizin mübarek bedeninin bulunduğu bahçede olacak, Medine'de. Onun için su (Dicle) hep Medine istikametine akıyor."