"Su üzerine yazı"dır ebru... Yok olmanın, iz bırakmamanın sanatıdır. Varlık, şöhret peşinde olmamanın... Bütün sanatlar şöhrete koşarken, ebru sadece yardımcıdır onlara. Bu görevi olmasaydı kağıtla da bir araya gelmezdi..

Hat sanatının, minyatürlerin, ciltlerini süslediği kitapların yükselmelerine vesile olur ebru. Destek olur onlara.. Ama hep arka planda kalarak. Tanınmadan.. Bilinmeden..

Tarihsel olarak da aynı "garib"liği yaşamıştır. Hatta son yüzyılımıza, birkaç kişinin onu canlı tutma çabaları sayesinde ulaşabilmiştir. Özellikle Necmettin Okyay.. Sonra Mustafa Düzgünman. Allah rahmet eylesin her ikisine de.

Evet.. Garibdir ebru..
Ve.. Ne mutlu garib olanlara.

BülentOrtaçgil-EylülAkşamı.mp3
(Uykusuz gecelerimin yoldaşı)