Ebru sanatına başlangıcım Nuri Pınar abimle.. On yıl öncesi.. "Ruhunu suya yansıtabilirsen ebru yapmış olursun" demişti Pınar abi.

Ruhumu suya yansıtma arayışıyla on yıl geçmiş.. Fazlası var, eksiği yok. Bu gece Alsancak'ta gördüm Pınar abimi.. Sarıldık. Oturduk bir yere.. Çay, sohbet, hatıralar..

"Ebru teknesi" ile epey bir sahillerde dolaşmıştık o zamanlar.. Bir yandan Pınar abinin üflediği "ney"in sesi.. Arada bir sahilden uzaklaşmalar.. Yılların geçmesi.. Yavaş yavaş engin denizlere çıkılan yolculuklar, teknenin rüzgarda ceviz kabuğu misali savrulması. Acılar, sıkıntılar, özlemler, kavuşamamazlıklar, aşklar.. Tekneye fırlatılan renkler.. Denizin dalgaları..

Evet, on yılım ebru yaparak geçmiş..

Meğer tekne benmişim, dalgalar da, ruhumun tekneye sahip çıkmasını sağlatabilmek için gereken vasıtalarmış.

Ve en başta da zaten suya yansıyacak bir ruhum bile yokmuş.. Ebru, ruhumu bulma yolculuğum imiş.

AhmetAslan-TanımadığımTen.mp3