Takati kalmamıştı ayaklarının.. Biraz daha dayanmaları için adeta onlara yalvarıyordu. Bir yandan da gökyüzünü kaplayan yoğun duman altında, alevlere doğru yol almaya çalışıyordu.. Yetişemeyecekti.. Yanaklarından süzülen yaşlar, taşımakta olduğu bir damla suya karışmaktaydı.. İbrahim Aleyhisselam, fırlatılmış olduğu alevlere doğru an be an yaklaşmaktayken o, zamanında yetişemeyecekti. Bir damla su ile birlikte kendini de atmayı planladığı ateş, karıncaya bir ömür mesafedeydi...

Bin ömrü olsa.. Tekrar tekrar doğsa.. Tekrar tekrar atardı kendini sevdiğinin ateşine.. Ve, sahne kapandı orada..

Sonradan karıncaya ne olduğuna dair bir bilgi maalesef menkıbelerde yok.. Şüphe yok ki, karınca sevgilisinin ateşini söndüremeyecekti.

Ama o ateş, karıncanın varlığını yok edecek ve geriye sadece, sevdiğinin bundan hiç bir zaman haberdar olamayacak olmasının teessürü kalacaktı. Hiç bir zaman, bilinmesini sağlayabilecek kadar yaklaşamayacak olmasının kahrı...